Aslında bu yazıyı derleyip toparlayıp geçen bir kaç gün içinde paylaşmış olacaktım. E sağ olsun bilgisayarımda yaşanan problem yüzünden kala kaldım... Bugün Masalın üstüne düşen görev sizlere Jung İl Woo'yu tanıtmak olacak :) Aslında bir çoğunuz dizilerden tanıyor ve seviyorsunuz ama hiç kendim gibi çılgınına rastlamadım, rastlasaydım da baya bozulurdum gerçi ... Genel bilgiler vererek başlıyorum tanıtıma ...
Adı: 정일우 / Jung Il Woo ActorJungilwoo Uzmanlık Alanı: Aktör ve manken Doğum günü: 1987-09-09 Boyu: 183cm Kilosu: 63kg Burcu:Başak Kan Grubu: 0 Okuduğu Üniversite: HanYang ÜniversitesiHobileri: İnternette takılmak, film izlemek, müzik dinlemek, yüzmek Ailesi: Anne, baba, abla Yakın Arkadaşları: Lee Min Ho ve Kim Bum Favori Artisti:Jun Ji Hyun ve 2NE1 Şirketi: Soop Entertainment
Bu pek gereksiz bilgilerden sonra gelelim asıl meseleye... Biz Jung İl Woo'yu hangi projelerde? , kim olarak gördük ?
Unstoppable High Kick 거침없이 하이킥 (MBC 2006)
İlk
olarak Jung il Woo'nun bıldırcın olduğu zamanlarda Unstoppable High Kick
dizisinde- Lee Yoon Ho olarak tanıdık paşamı :) Lee Yoon
Ho motosikletlere olan düşkünlüğüyle ve kavgaları kazanmasını sağlayan
“high kick” ile ünlü, okulun kıdemli kötü çocuğudur. Benimki de ne kötü
çocuktur ya ! :) ama rolünün hakkını vererek bu yargıları ortadan kaldırıyo o
ayrı ... Dizi Aile-Komedi-Romantik Tür'de. İzlerseniz pişman
olmayacağınız türde keyifli bir dizi.
Sevgili 'Koregünlüklerim beni şu blog sevdasına musallat edince bende ne yazsam derdi aldı başını giderken, bir baktım mim'lenmişiz. Reklamlar marka bilinirliğini arttırmak için yapılan ufak üretici oyunu gibi görünse de arkasında büyük yatırımların yapıldığı ve günümüzde de dile dolanan bir reklamın üreticiye neler kazandırdığının hepimiz farkındayız. Özellikle sosyal medya reklamların tüketici yorumlarını paylaşmaları açısından büyük önem taşımaktadır.
Geleneği bozmadan ilk önce sevdiklerimle başlıyorum...
Sevdiklerim ;
1.Birçok insana ''kötü espri'' gelse de ben bu çocuğa bayılmıştım. Absürt komedinin her zaman ülkemizde eleştirildiğini ama aynı zamanda da çok tuttuğunu biliyoruz. ''Anne bak içim çok rahat '' :))) sonrasında kardeşini kahkaha anında susturması bir kaç kere izlememe sebep olmuştur :) Tabi sevilince
devamının gelmesi gecikmedi.. :)
2. Sanırım mesleğim gereği ben reklamlara hep ''Marka olma'' yönüyle bakıyorum. Türk Hava Yollarının Kobe Bryant ve Messi'yle birlikte oluşturduğu reklamlar sadece Türkiye için değil THY'nin tüm Dünyaya tanıtılmasında büyük katkısı olmuştur. Gerçi amaç zaten duruma dünya ülkeler'ininde katılmasını sağlamaktı... Zamanında hatırlarsınız Sertap Erener'in THY için oluşturduğu jingle'ı uzun süre dillerden düşmedi. Bu arada 2'yi THY reklamlarının tamamına ayırıyorum. Türkiye'yi gururlandırdıkları ve tanıtıma katkı sağladıkları için Teşekkürler..
3. Güncel olsun dedim ve Turkcell - Sesini duymak istedim reklamını seçtim. Aslında her zaman markaların insanların duygularıyla oynanmasını bir pazarlama stratejisi olarak seçmesinden rahatsız olmuşumdur ama nedense bu reklamı her izlediğimde içimde gerçekten sesini duymam gereken insanları aramam gerektiği duygusu uyanıyor. Belki bu reklam sayesinde birçok insan uzun zamandır aramayı ertelediklerini arar da kaybettikten sonra keşkelerle ahlanmaz...
*Daha severek ekleyeceğim bir çok reklam filmi olsa da abartmadan sevmediğim çalışmalara geçmeliyim duygusu peşimi bırakmıyor . :)
Masal Notu : Avea Fasulye reklam serisi. Der fazla uzatmadan susarım çünkü yazacak bir dolu şey bulabilirim :)
İşte Sevmediklerim :
1. Tabi ki Arda Turan ve Paris Hilton'lu DeFacto reklamı... Neden gelecekte ki reklam bütçelerini seferber edip bu ikiliyi yan yana getirip böyle korkunç bir çalışma yaptıklarını anlamıyorum aklımda hep '' O Arda Turan ne be öyle? My Darling? İmdaaattt !!! '' tepkilerim neyse korkunç eleştiriler yapma hakkımı elimden alıyor ve reklamı size hatırlatmak istiyorum... Buyrunuz;
2. Mustafa Sandal Turkcell akıllı telefon reklamı ''-Onun telefonu var güzel mi güzel ? -Aşktan başım dönüyor. -Sıkıntı yok devam... '' Aslında çok samimi bulduğum Mustafa Sandal samimiyetten km'lerce uzaktı. Oturup şu reklama eleştirilerimi yazsam sanırım saatlerimi alır.
3. Tabi ki de ''Oku bakiyim Aid'' Reklamları için ayırıyorum. Yazımın başında markanın bilinirliğinden bahsetmiştim dimi ? Evet biliyor ve nefret ediyoruz. Boğazım ağrıdan düşse Aid almam Aid yazan doktorunda şu reklamlardan sonra diplomasını sorgularım kardeşim ! ( İşin esprisi tabi ki ) :)
*Kurallar baki kalsın ben burada son vereyim....
'Kore Günlüklerim mim'i aldım tepe tepe kullandım canım Teşekkürler ! :) Yeni bir blogger adayı olarak dahil edebileceğim çok kişi yok o yüzden bende mim'i Hoi Hoi , Bez_Cadıları , findikli fistikli bişiler size satıyorum hanımlar kolay gelsin... :)
Twitter üzerinden yaklaşık 2 yıl kadar bir süredir aşinayız biz birimize. Öyle ihtişamlı nickleri bulmaya üşendiğim için beni 2.adımla Masal olarak tanıyorsunuz. Yine twitter üzerinden tanıdığım bir blog yazarı arkadaşımın iknası sonucu işte ilk yayını yapmaya kadar geldim. Aslında twitter sayfamız üzerinden paylaştığım kadarıyla Masalı herkes tanıyor.24 yaşındayım ve İstanbul'da yaşıyorum. Üniversite zamanında kurduğumuz bir reklam ajansımız bulunmakta.Şirkette Proje yöneticisi olarak çalışmaktayım.Spor yapmaya bayılıyorum hatta zaman zaman koşu fotoğraflarını paylaşıyorum takipçilerimle.Spor yapma aşkımda en büyük etken ipad'imde yüklü binbir çeşit Kpop parçaları olması tabi. Ah bir de bilseler koşarken ne hayaller peşinde olduğumu... Bir zaman sonra etrafımdakilerin Asya insanına düşkünlüğümü öğrendiklerinde ergen muamelesi görmekten sıkılınca 2 sene önce twitter adresimiz TurkeyKorea_ hesabını oluşturduk.Artık pek öyle kimseyle paylaşmıyorum benim için herkesten kaçıp saklanacağım yalnızlığım.. ayrı bir dünya oldu. Sayfayı açarken yanımda bir Coffee adminimiz vardı. Kore dünyasıyla ilgili güncel haberleri paylaştığımız kısa sürede birçok KFan'a ulaşan bir adres oldu. Her zaman reel hayatımızda yaptıklarımızdan tutunda hemen hemen herşeyle ilgili paylaşımlarımız oluyordu. Ancak son zamanlarda bazı arkadaşların yersiz ithamlarına daha fazla sabredemeyip adresi kişiselleştirdim. Aslında blog açmam iyi oldu bir bakıma twitter'a günlük muamelesi yapmaktan vazgeçerim böylelikle. Peki Masal ne izler? ne dinler ? Hemen hemen piyasaya çıkmış bütün KDramaları izlemişimdir ve zamanla içerik paylaşımı da yapmayı düşünüyorum. Herkes bilir Jung İl Woo hayranlığımı ve bi Hi ! bile demedi meselesini. Ben bu azimle kısa zamanda bi hi ! dedirtir hatta bakarsınız fan meeting'e ön sıradan katılırım.O kadar içten yazmışım ki Öyle ki sevgimi gösterme şeklim yabancı fanları bile rahatsız etmeye başlamış. Jung il Woo ile ilgili bu kadar şey yazma kıskanıyorum yazanını bile gördüm. Sevgim uluslararası dillerde anlayacağınız. Arada kalbimi twitlerimde dile getirmeye çalışsamda henüz oyuncumuzdan bir tepki göremedim ama çalışmaya devam ne diyor bizimkiler Aja Aja Fighting ! Bunun yanı sıra 2009'dan beri koyu bir B2uty'im Beast'i takip edip onların yüreklerini koyduğu müziklerini dinlemekten hoşlanıyorum.Müziklerini sevip dinlediğim daha bir çok grup ve idol var bir kaçı.. BİGBANG, CNBLUE, SUPER JUNİOR , 2NE1 ve daha bir çoğu... Twitter adresimde sürekli paylaşımda bulunduğum için bile bazen eleştiri alabiliyorum ama kalbine dokunduklarım da var tabi.. Çoğu zaman sahte dostlarla bir kahve içmek yerine bilgisayarın başına oturup insanların sanal dostluk diye adlandırdığı ama benim çok değer verdiğim dostlarımla ufak bir sohbetim keyfimin gelmesinde yeterli oluyor.. Dertleşmelerimiz, kızgınlıklarımız, heyecanlarımız,tartışmalarımız,özel hayatımızda olanları paylaşımlarımız kısacası bir çok kişiyle gönül bağımız var. İçlerinde evlenip çocuk sahibi olanından tutunda üniversiteyle boğuşup final arefesinde moral bekleyene,bizi gerçek ablasından ayırmayanına,belki ileride kına gecesinde kız kıza dans edeceğimiz arkadaşlıklarımız var. Yakınımdakiler her ne kadar sahte olduğunu düşünse de ben yakınımdaki birçok insana değişmem burada tanıştığım insanları. Uzun lafın kısası derdim blogger olmak değil içimi dökmek umarım birazcık da olsa faydalı bir şeyler paylaşabilirim.
